Site İçi Arama
Bizi Takip Edin!

Haberler

BASINA VE KAMUOYUNA

BASINA VE KAMUOYUNA

4 Mayıs 1937’de toplanan bakanlar kurulu bir karara imza atar. Tunceli Tenkil harekatına dair bakanlar kurulu kararı başlığını taşır. Kararda Dersim'in imha edilmesi geride kalanların sürgün edilerek Dersim'in bitirilmesi öngörülür. Bu kararla birlikte Dersim’de tarihte eşine az rastlanır bir katliam gerçekleştirildi. 4 Mayıs kararı tarihe düşülmüş kara bir nottur. 4 Mayıs kararı Dersim katliamının siyasi emrinin verildiği tarihtir.
4 Mayıs kararı kutsal munzur suyunun günlerce kan akması ve kadınları zalimin eline geçmemesi icin kendi canlaına kıymasıdır.
Bu katliam devlette hakim olan tekçi ve gerici zihniyetin eseridir. İnsanlarımızın belleğinde en ağırlıklı yerini tutarak yüreklerimizde tesellisi olmayan ve kabul edilemez olan bir yaradır. Günümüzde dahi yaramız kanamaya devam etmektedir. Cumhuriyet öncesi ve sonrası tekçi zihniyet karşısında olanlara yönelik zulüm zalimlce tutumu günümüzde de devam etmektedir
Tekçi ve gerici zihniyet kendi istediği kalıplara uymayan hiç kimseye yaşam hakkı tanımamaktadır.
Bu zihniyetin dışında kalanlar defalarca talan, katliamlara maruz kalmıslardır.
Dersim Tertelesinde Nahak anlayış kutsal topraklara, Dersim'de (Harde Devreş )e tuz ekmiştir. Canlılık adına, toplumsallık adına bir daha hiçbir şey yeşermesin diye.
Dersim'in inançsal ve kültürel olarak Alevi olması etnik kimlik bakımından "Kürt" olması ulus - devletin kalıplarına uymuyordu. Dersim binlerce yıldır ocak örgütlenmesi şeklinde kendini yönetiyordu. Ocak merkezli bir yaşam esastır. Bu Dersimlinin toplumsal beynidir. Binlerce yıldır "El ele el hakka " düsturuyla her türlü tahakkümcü ve hiyerarşik iktidar ilişkilerinden uzak eşitlikçi, demokratik, çoğulcu, ekolojik bir örgütlenme modelini esas alarak bugüne kadar gelmişlerdir. Bu bakımdan inancın toplumsal hafızasıdır.
Tekçi, faşist ve gerici zihniyet Dersim'de tarifsiz acılara neden olan ve tarihe kara bir leke olarak geçen çok ağır bir katliam a imza atmışlardır. Çok önceden başlayıp Tedip ve Tenkil kararlarıyla yasallaşan bu süreç 15 Kasım 1937'de Pir Seyit Rıza ve yoldaşlarının darağacında asılarak idam edilmeleriyle bitmemiştir. Baskı, zülm ve asimilasyon politikaları bugün de devam etmektedir
Zulmün kimseye bir faydası olmaz. Bu suç mazlum halkların suçu değildir. Tekçi ve gerici iktidarların suçudur. Dersimli bir ana bu zulmü şöyle dile getirmektedir ;
"Taş olsaydım çatlardım, toprak oldum içime attım" demişti soykırım için. Dersim'de ateş su ile söndürülmez. Suyun da bir canı olduğuna ve ateşe dökülünce canının yanacağına inanılır. İşte suyun bile canına Hak hatır gözeten bu Reya heq coğrafyası, serçeşmesi baştan sona kana boğuldu.
Katliamın 83. yıl dönümünde Hakikat ve özgürlük uğruna, hak aşkına, hakka yürüyen canlar için saygı ile dara duruyoruz. Katledilen tüm canlarımızı unutmadık ve unuturmayacağız.
Bu vesile ile
TBMM’de 'Dersim 1937-38 Tertelesi Araştırma Komisyonu' kurulmaldır.
Dersim halkı üzerinde yürütülen inkar ve asimilasyon politikalarına son verilmelidir.
4 Mayıs’ın Dersim 38 Tertelesi günü olarak kabul edilmelidir.
Arşivler Açılıp, devlet katliamla yüzleşmelidir.
Dersim ismi iade edilip, Dersim halkından özür dilenmelidir.
Evlatlık olarak verilen çocukların akibeti hakkında bilgi verilmelidir.
Seyit Rıza ve dava arkadaşlarının mezar yerleri açıklanmalıdır.
Dersim’i insansızlaştırmak için yapılan baraj ve hes projeleri iptal edilmelidir.
ALEVİ BEKTAŞİ FEDERASYONU
ANKARA DERSİMLİLER DERNEĞİ
ANKARA VARTO'LULAR DERNEĞİ
DİVRİĞİ KÜLTÜR DERNEĞİ
DEMOKRATİK ALEVİ DERNEKLERİ
HACI BEKTAŞ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI GENEL MERKEZİ