Site İçi Arama
Bizi Takip Edin!

Haberler

Vakfımızın Kurucu ve Onursal Genel Başkanı Sayın Ali DOĞAN'ı Hakk'a Yürümesinin 11. Yılında Anıyoruz.

Vakfımızın Kurucu ve Onursal Genel Başkanı Sayın Ali DOĞAN\'ı Hakk\'a Yürümesinin 11. Yılında Anıyoruz.

O, Hakka Yürüdü.

Damla denize, Can , cananına kavuştu.

 

Büyük bütünden ayrılan parça, dünya yolculuğunu tamamlayarak sonsuzlukla buluştu. Kesretten Vadet’e yolculuk 15 Kasım 2005’te tamamlandı.

 

Ali DOĞAN 10 Ağustos 1929 yılında Sivas,İmranlı İlçesi Arık Köyü’nde doğdu. Üç çocuk ve yedi torun sahibiydi.

 

Aleviliği ve EDEB’i Alevi cemlerinde küçük yaşta öğrendi ve yaşadı.

1960 yılından beri iş adamlığını da başarılı ve dürüst bir biçimde yürütmüştür.

 

Bir yandan iş yaşamını sürdürürken, 1963’lerde Hacı Bektaş Turizm Tanıtma Derneği’nin kuruluşu ile başlayan Alevi Hareketi’nin, günümüze kadar süren her mücadelesinde inançlı ve kararlı bir biçimde yer almakla kalmadı, bağımsız derneklerin bir araya gelerek merkezileşmesinde de  arkadaşlarıyla birlikte büyük çaba ve emek harcadı. 

 

En son örgütsel görevi Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı olan Ali DOĞAN aynı zamanda Alevi Bektaşi Kuruluşları Federasyonu’nun da Onursal Genel Başkanıydı.

 

Ali DOĞAN gerek yurt içinde gerekse yurt dışında Alevi-Bektaşi dernek ve vakıflarının düzenlediği toplantı ve etkinliklere katılmış, ülkede Alevi-Bektaşi inancına  ve inanç sahiplerine yapılan baskı ve kıyımlara karşı çıkmış, hukuksal mücadele yürütmüş ve bu nedenle de arkadaşlarıyla birlikte yargılanmıştır.

 

Tüm bunlara rağmen o, ülkede kardeşçe birarada barış ve hoşgörü içinde yaşamanın ortamını yaratmak için çalışmıştır.

 

Ömrünün 50 yılını bu uğurda harcayan Ali DOĞAN siyaset alanında  Birlik Partisi ve Demokratik Barış Hareketi’nde de yer almıştı.

 

Ali DOĞAN, Bu günlere kolay gelinmedi. Bu Kültüre Sahip Çıkın. Tek  İsteğim Budur...” diyordu.

 

Biz bugün yarattığınız örgütlerde görev alanlar  sana şu sözü veriyoruz:

“Aleviliği; “İlm-i İnsan”ı , bu dünyayı, örgütlü toplumu, gelişim, değişim, eşitlikçilik ve dayanışmayı esas alarak; “İnsan’ı evrenin merkezine koyan bir inanç ve öğreti”, bir insan olma  davası olarak görenler, verdiğin mücadeleyi inançla , kararlı bir biçimde aydınlattığın yolda sürdüreceğiz.”