Site İçi Arama
Bizi Takip Edin!

Yayınlarımız

BARIŞA KAÇMAK BARIŞTAN KAÇMAK Pdf Olarak İndir

BARIŞA KAÇMAK BARIŞTAN KAÇMAK

Vakfımız 2009 yılından beri gerek Alevilikle ilgili temel başlıklara ve gerekse Türkiye gündeminin temel sorunlarına, yayınladığı siyasal çerçeve metinleriyle ve düzenlediği kurultaylarla düzenli olarak müdahil olmaktadır. Hiç kimsenin birlikte yaşama olanaklarımızın temel esaslarıyla ilgili sorunlar karşısında susmak ve kenara çekilmek hakkı olmadığı gibi, hiç kimsenin de, konu Alevilikle ilgili olsun ya da olmasın, toplumsal-siyasal varlığımızın temel taşlarıyla ilgili alanlarda Alevileri yok saymaya ya da onları dışarıda bırakmaya, ikincilleştirmeye hakkı yoktur. Bu çerçevede Vakfımız Alevi çalıştayıyla ilgili önce Kırmızı Kitabı (Alevi Çalıştayı Değerlendirme İstem ve Öneri Raporu) ve bunu takiben tamamlayıcı olarak Aleviler Artık Burada Oturmuyor başlığıyla hükümetin çalıştay raporuna aynı hacimde yanıt veren bir karşı raporu, devamla 2012 yılında Mor Kitap olarak bilinen Anayasayı Beklerken belgesini yayımlamıştır. Esasen adı geçen metinde Alevilerin yeni bir temel hukuksal metne nasıl yaklaşması gerektiği üzerine ilkesel bir çerçeve çizilmişti. Yaşadığımız süreç bu metinde dile getirdiğimiz yaklaşımların ne kadar hayati olduğunu apaçık göstermiştir. Şimdi ise elinizde bu metin, Sarı Kitap bulunmaktadır.

Sarı, üç ana renkten biri olarak aynı zamanda ham bir renktir. İçine damlatılana göre mavi de elde edebilirsiniz, yeşil de. Bu kitap ki madem sarı kitaptır, kırmızıya, yeşile ya da siyaha dönüp dönmeyeceğini hep birlikte göreceğiz. Ancak o gün gelmeksizin de bazı şeyler aşikardır ve rengini belli etmek için gün ışığı yeterlidir:

Kürt sorununu basit ve yalın bir biçimde bir anayasa sorunuymuş gibi takdim etmenin kendisi en başta problemlidir. Hiçbir sosyo-politik sorunu, hiçbir hukuksal metin tüketemez! Ne ölçüde tüketici bir biçimde kavradığı iddia edilirse edilsin! Kaldı ki Türkiye’de nasıl bir yeni anayasa süreci yaşandığı herkesin malumudur. Bu açıdan sorunun yeni bir anayasayla çözüleceğini ummak ve demokrasi terimiyle ilişkilendirilmiş halde hedef olarak anayasayı işaret etmek, eğer siyasal bir safdillik değilse, apaçık sorun üzerine söz geliştirenin sözünün tükendiği yerde, sorunun çözümünü ötelemekten gayrı bir anlam taşımamaktadır.