Site İçi Arama
Bizi Takip Edin!

Yayınlarımız

VARDAN YOĞA İKİ IRMAĞIN ARASINDA ALEVİLİĞİN İZLERİ

VARDAN YOĞA İKİ IRMAĞIN ARASINDA ALEVİLİĞİN İZLERİ

Bir halk yok olabilir mi? Bu soruya “Evet” diye yanıt verilebilir: Örneğin şimdi kim hatırlıyor Çorum’un aynı zaman da Ermenilerin yurdu olduğunu? Bir halk yok olur, evet; nasıl ki bugün varlığı yok olmaya tehlikesiyle karşı karşıya olan ve yaygınlıkla Dersim Kızılbaş Topluluklarının konuştuğu, Zazaki mi dersiniz, Deylimce mi dersiniz yoksa Kırmançki mi, tercih kendilerinin, dil giderek yok olup gidiyorsa ve o dil gittiğinde o dilden nefeslerimiz, deyişlerimiz, miraçlamalarımız, duvaz imamlarımız da göçüp gidecekse, bir halk yok olabilir. Öyle yok olabilir ki birileri Alevilerin Cem’lerinde yalnızca Türkçe ibadet edildiğini, başka bir dilin olmadığını bile iddia etme cehaletiyle başımıza alim kesilebilir. Ama aynı soruya, “bir halk yok olur mu?” sorusuna, kestirmeden ve büyük bir imanla “hayır” diye de yanıt verilebilir kuşkusuz. Bu yanıt da ilki kadar yerindedir, doğrudur. Çünkü bir halkı oluşturan insanlar cümle vasıflarıyla hayatımızdan çekip gitseler, gitmek zorunda bırakılsalar bile, geride ne kadar güç olsa da artık hatırlanması, kalıcı, silinmez izler bırakırlar. Dahası bu izlerin onlardan kaldığı kimse bilmese bile, bir gün umulmadık bir zamanda bir ağızdan o unutulduğu düşünülen ve artık lanetli sayılan halkın adı dökülüverir! Dökülmese dahi, o ad tümüyle unutulmuş olsa dahi, hayatımızdan çekip çıkarılan o halkın şu ya da bu özelliği geride kalanların şu ya da bu özelliğine dönüşür; orada yaşamaya devam eder.

 

İşte bu kitap, iki ırmak, Yeşilırmak ve Kızılırmak arasındaki, Çorum, Amasya bölgesindeki Alevi Toplulukların tarihimizden silinmeye, yok edilmeye, yağmalanmaya çalışılan somut kültürel mirasının, tekkelerinin, ziyaretlerinin: her tür saldırıya karşı belleklerini bir siper gibi yeni kuşaklara açın son tanıkların izlerini sürüyor.